Günümüzde birçok insanın yakındığı ayak hastalıklarının başında topuk hastalıkları gelmektedir. Yoğun çalışma temposu, yanlış ayakkabı seçimi, sert zemine atlama, fazla kilo ve yanlış duruş pozisyonları gibi durumlar topuk hastalıklarının ortaya çıkmasındaki başlıca etkenlerdir.

Topuk ağrıları en çok sabah kalktığımızda veya dinlenmeye geçtiğimizde ortaya çıkmaktadır. Harekete geçildiğinde ise ağrılar hafiflemektedir. Topuk ağrısının yanı sıra kızarıklık, şişme veya ödem gibi durumlarda doktora başvurulmalıdır. Şimdi topuk hastalıklarının başlıcalarına göz atalım.

Bu hastalığın ana kaynağı, topuğu ayağın ön tarafına bağlayan esnek doku bandının iltihaplanması veya kalınlaşmasıdır. Bu bant yürümeye yardımcı olmakla birlikte ayak kemerini de desteklemektedir. Aslında topuk dikeni ile birlikte anılan bir rahatsızlıktır. Bu hastalığın sebebi, ayağa fazla baskı uygulanmasıdır. En çok aşırı kilolular, uzun süre ayakta duranlar veya uzun süre yürümek ya da koşmak zorunda kalan kişiler bu topuk hastalığına yakalanmaktadır.

Topuk dikeni, topuk kemiğinin altında oluşan kemiğe benzer yapıdır. Bu hastalık, ayak kas ve bağlarının yıpranması sonucu topuk kemiğinin alt kısmında oluşan kalsiyum birikintileri ile meydana gelir.

Aşil tendiniti, bileğin arkasından topuk kemiğine uzanan aşil tendonunun iltihaplanması ile oluşur. Bu hastalık daha çok koşucularda görülmektedir. Yaptıkları spor gereği ani tempo artırarak hızlı ve uzun süreli koştukları için bu bölgede yıpranma görülür. Bu bölge dinlenmezse zamanla iltihaplanma baş gösterebilir. Bazı sporcularda tendon kopması da olabilmektedir, bu da spor hayatını sona erdirebilecek bir durumdur.

Haglund hastalığı, kötü ayakkabı giymek veya daha önceden oluşmuş bir kırık sonucu aşil tendonunda ödem oluşmasına sebep olur. Bu hastalıkta kişiler uzun süre dinlendikten sonra tekrar ayağa kalktıklarında ağrıyı hissederler. İlerlemiş durumlarda ağrı gün boyu devam eder.

Topuk hastalıklarının tedavisinde hastalar arasında tedavi yöntemleri neredeyse birbirine benzer. Sıklıkla, anti-inflamatuvar ilaçlar, germe egzersizleri ve topuk desteği uygulanır. Bunların dışında ESWT tedavisi, fizik tedavi veya ağrı kontrol edici ilaçlar uygulanmaktadır. Eğer mekanik bir problem var ise cerrahi müdahale gerekebilir. Günlük hayatta rahat ayakkabılar tercih edilmeli, uzun süre ayakta durmaktan kaçınılmalı ve mümkün olduğunca topuk dinlendirilmelidir. Günümüz çalışma koşullarında bu zor olsa da yapmamız gerekmektedir.